Laboratuvar ortamında geliştirilen kültür etinin “geleneksel ete çok benzediği” belirtildi
Küresel danışmanlık şirketi At Kearney’nin et endüstrisindeki uzmanlarla görüşerek hazırladığı yeni rapora göre, 20 yıl sonra yiyeceğimiz etin yüzde 60’ı, bitkilerden elde edilen ürünlerden ya da laboratuvarlarda üretilen kültür etlerinden oluşacak.
Rapor bu değişikliğin, geleneksel et üretiminin çevresel zararına yönelik bilincin ve vegan alternatiflere yönelimin artması sonucunda gerçekleşeceğini belirtiyor.
Buna göre gelecekte, kültür eti sayesinde hayvan kesimine ihtiyaç duyulmayacak.
Independent’ta yayımlanan habere göre; kültür eti, canlı bir hayvandan alınan hücrenin bir biyoreaktör yardımıyla laboratuvar ortamında geliştirilmesiyle oluşturuluyor. Elde edilen etin “geleneksel ete çok benzediğini” belirten rapor, bazı şirketlerin benzer kültür eti prototipleri ürettiğini ancak bunların henüz satışa sunulmadığını belirtti.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Büyük ölçekli canlı hayvan endüstrisi çoğu kişi tarafından gereksiz ve zararlı görülüyor. Geleneksel etlerin yerini vegan etler ve kültür etlerinin almasının getireceği avantajlarla bu ürünler kısa süre içinde piyasada önemli bir yer alacak.
Kısacası kültür eti ve yeni et ürünleri, geleneksel et endüstrisinin ve tedarikçilerinin milyarlarca dolarını elinden alacak. Bu değişim gerçekleşirken oluşan sancılar, yeni yaşam tarzı trendinin sonucu olarak et olmayan proteinlere (örneğin baklagiller ve kuru yemişler) geçişle hafifletilecek. Bu yeni trend daha sürdürülebilir ve sağlıklı bir beslenme şeklinin yanı sıra, geleneksel ete karşı daha düzenleyici önlemler alınmasını amaçlıyor.”
Vegan, vejetaryen ve fleksitaryenliğe (yarı vejetaryen) geçmenin “kaçınılmaz” olduğunun altını çizen rapor, 20 yıl içinde en popüler etin diğerlerine göre yüzde 35’lik bir oranla kültür eti olacağını ancak geçiş döneminde vegan seçeneklerin de “gerektiğini” kaydetti.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle