Bir pazar yeri böyle mi olur?
Hürriyet Bursa abonelerinden ODTÜ 99 Endüstri Yüksek ve Makine Yüksek Mühendisi Serkan Özgiray’ın Nilüfer ilçesi Beşevler, Konak Mahallesi Pazar Yeri ile ilgili e-postasını aktarıyorum; umarım yetkililerin dikkatini çeker:
Fotoğrafımda görmüş olduğunuz; pis, rezil, yırtık-pırtık, delik-deşik saçma sapan örtülerle kaplı Kapalı Pazar Yeri oraya yakışıyor mu? Durun, korku filmlerindeki sahneleri de artamayan pazar yeriyle ilgili olarak tespitlerim bitmedi!
1) Bildiğim kadarıyla renkli poşetlerin gıda ürünleri için kullanılması yasak. Her renk poşetler bu pazar yerinde kullanılıyor.
2) Çoğu ürün üzerinde fiyat etiketi bulunmuyor. Zabıta bunları neden denetlemiyor? Denetliyorsa esnafın umurunda mı olmuyor? 3) Tezgâhlarda kullanılan aydınlatmaların elektrik besleme kabloları bağırsak gibi yerlerde sürünüyor. UEDAŞ’ın da umuru olmuyor. Üstelik çoğu da hasarlı. Yamalı bohça gibi. Bunların zeminde ve bilakis ıslak zeminde kullanılması tehlikeden de tehlikeli.
4) Balıkçı tezgâhlarında balıklar açıkta ve özellikle yaz sıcağında domates tezgâhında satılır gibi satılıyor. Buzlu ya da karlı zemin uygulaması neden şart koşulmuyor? Yoksa böyle balık satışı daha mı sağlıklı oluyor?
5) Yumurta satanların yumurtalarında ilgili yasanın şart koştuğu bilgiler yok.
6) Karadut suyu gibi ürünleri satanlara gelince; bunlar gerçek meyve suyu mu, yoksa boyalı su mu satıyor? Bileniniz var mı? Sanmam... Keşke Nilüfer Belediyesi bal ve bunun gibi kolay tağşiş edilen ürünlerden numuneler alsa numune sonuçlarını bizlerle paylaştırsa bizler de ne tükettiğimizden emin olsak…
AZ BİR GAYRET YETER
Barcelona’daki, Valencia’daki, San Fransisco’daki, Berlin’deki, Japonya’daki ve daha pek çok ülkelerdeki kapalı pazar yerini gezdim. Hepsi de tertemiz, pırıl pırıl, fevkalade düzenli ve çok güzeldi. Az bir gayretle Konak Pazar Yeri alkış alabilir.
Mesela Tuz Pazarı’ndaki gibi tezgâhları birer ya da ikişer tane olmak üzere; balıkçı, şarküteri ve meyve-sebze reyonu olarak haftanın yedi günü çalışan kapalı dükkan hizmeti sunulabilir. Konuyu Başkan Turgay Erdem’in dikkatine sunarım.”
Yırtma makinası!
Üç gün önceydi. Demokrasi ve Milli Birlik gününde Acemler İstasyonundan B 39 göğüs numarasıyla hizmet vermekte olan 16 M 10193 plakalı mikrobüse (Saat; 17.05) bindim. Sadece ana sınıfı ya da ilköğretim okulu çocuklarına hizmet verebilecek kadar küçük olan bu mikrobüslerin biz yetişkinlere hizmet vermesi ilginçlerin ilginci!
İKİ KEZ OLDU
Bu mikrobüste ucu iğne gibi sivri, yanı da bıçak gibi keskin çıkıntı yüzünden kot pantolonumun sol diz üstü yırtıldı. Ne ilginç ki iki hafta önce aynı pantolonumun yine sol baldır kısmı yine bir başka mikrobüste yırtılmıştı. İlkinde kader deyip kendi kendime kızmıştım! İkincisinde de ziyan görünce suçlunun ben olmadığı ortaya çıktı.
Not: Aynı yerde birileri daha ziyan görmüş olacak ki, kot yırtmacı açan kesici makinenin üstünü bantla sarmış birileri!
BUSKİ MEMUR GÖNDERMİYOR ABONEYİ TEHLİKEYE ATIYOR
Adının “Çok öfkeli vatandaş” olarak sunulmasını isteyen okurumuz, özetimle bakınız ne diyor: “647 lira su faturası geldi. İnanın başım döndü yere düştüm bu bedeli görünce. Zaten çok zor bir kalp ameliyatı geçirdim… Aklıma ilk olarak gelen BUSKİ whatsapp ihbar hattına girdim. İhbar hattı da beni 185’i arayıp konuyu anlatmam yönünde bilgilendirdi, sağ olsun! Öyle ise whatsapp ihbar hattı ne işe yarar? 182’yi aradım. Oradaki otomatik santral da bana: “42. sıradasınız , 44 dakika bekleme süreniz var…” diyerek yardımcı oldu!
SUDAN İBARET BURSA!
Bu harika hizmet karşısında mest oldum! Aracıma atladığım gibi BUSKİ hizmet binasına gittim. Tansiyonum zirvede… Orası da ben gibi mağdurlarla kaynıyordu. Millet isyanlarda… Uzun süre bekledim ve sıram geldi. İlgili memurlardan biri beni 2. kata yolladı. Gelen evrak servisi No. 107’ye gittim. Neticesi yok! Her şeyi geçtim, evlere sayaç okuması için Covid-19 dan kaynaklı tedbir amaçlı olarak memurunu yollamayan kurum bizleri burada göz göze, burun buruna, diş dişe getirtiyor. Konu biraz dağıldı kusura bakmayın. Velhasıl sudan ibaret olan Bursa’da, karı kocadan ibaret olan bize 647 liralık fatura geldi. El insaf az gelir bu bedele. Kalbim duracak bu gidişle…”
KAZIN KAZIN AŞK İLE KAZIN başlıklı yayımımız sonrası (Osmangazi ilçesi / Mustafa Sokak) aylardır boşa akan temiz su kaçağının aynı gün içinde giderildiği bilgisini almıştım. Yaptığım kontrolde de sorunun giderildiğini gördüm. İlgililere teşekkür ediyorum.
Kaynak: .hurriyet.com.tr
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle