Son dakika haberlerine göre, İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 64 seviyelerine düştü. Geçen…
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, "Eğer gerçekten biraz daha yağış almazsak, Ağustos-Eylül gibi sıkıntı yaşarız gibi. Umarım bunu yaşamayız. Bütün ümitler Melen Çayı'nda, Melen Çayı'nın biriktireceği suya bağlı. Ağustos-Eylül gibi sıkıntı olabilir ama dikkat edersek belki bu sıkıntıyı bertaraf edebiliriz" dedi.
İstanbul'daki barajların doluluk oranı yüzde 64 seviyesine düştü. Geçen yılın aynı döneminde ise bu oran yüzde 85 seviyelerindeydi. İstanbul'un en dolu barajı yüzde 96,30 ile Darlık Barajıyken, suyun en az bulunduğu baraj ise yüzde 2,67 lik doluluk oranıyla Pabuçdere. Öte yandan, buharlaşma ve kuraklık ihtimali üzerine su tasarrufu uyarısında bulunan uzmanlar, Ağustos ve Eylül aylarına dikkat çekiyor. Daha fazla yağış olmazsa, önümüzdeki aylarda su sıkıntısı yaşanabilir. Ancak bu noktada tasarruf, hayati önem taşıyor. Suyu dikkatli kullanmak, sıkıntının önüne geçebilir.
Barajların şu anki doluluk oranının oldukça düşük olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.. Albay, şöyle konuştu: "İstanbul büyük bir şehir, bir metropol. Dolayısıyla çok suya ihtiyacımız var. Nisan-Mayıs aylarında da beklememize rağmen, yağmur almadık. Aslında orantısız büyümenin de sonuçları bunlar. Düşünün, İstanbul 1980 yılında 4-4,5 milyon iken şu an 16-18 milyondan bahsediyoruz. Dünyanın hiçbir şehri bu kadar hızlı büyümemiş. Bir şehrin bu kadar büyümeye hakkı yok aslında. Dolayısıyla yağmuru ve kar suyunu da yeterince almayınca belli bir sıkıntı oluyor. Bu sene doluluk oranlarında yüzde 64'lere düştük. Bu gerçekten düşük bir oran. Geçen yıl Haziran ortaları yüzde 85'lerdeydik. Bu rakam bizi bayağı bir korkutuyor."
Su tasarrufunun önemini vurgulayan Albay, "Buharlaşma da arttı, artık azami dikkat göstermemiz lazım çünkü bütün ümitler Melen Çayı'nda, oradan gelecek suda. Fakat İstanbul artık biraz büyümesini yavaşlatıp, su kaynaklarını doğru kullanması lazım. Çünkü 2 yıl üst üste olacak bir kuraklıkta İstanbul'un su planlaması nasıl olacak bunu iyi anlamak lazım. O yüzden ben ısrarla, 'lütfen su tasarrufu yapın' diyorum. Yani havuzlarda su tasarrufu, çiçekleri sularken, bulaşık yıkarken, diş fırçalarken su tasarrufu yapmazsak gerçekten ben bu yıl sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyorum. Herkese görev düşüyor bu anlamda, su çok çok önemli bir doğal kaynak. Gördüğümüz kadarıyla, biraz bu sene dikkatimizi artırmamız lazım" şeklinde konuştu.
Son zamanlarda, özellikle koronavirüsün vatandaşlara suyun önemini hatırlattığını ifade eden Albay, şöyle konuştu: "Ellerimizi, yüzümüzü daha fazla yıkar olduk. Daha fazla su kullanmaya başladık. Su tüketimi birey başına arttı. Tek tesellimiz sanayide biraz su kullanımı azaldı. Zaten Türkiye'de içme suyu kaynaklarının sanayide kullanımı artık kesinlikle durdurulmalı. Böyle bir lüksü yok Türkiye'nin. Kişi başına düşen su miktarı bin 400 metreküp civarı, onun da kalitesi sorgulanır ama artık bu suyun mutlaka ama mutlaka içme suyu olarak birinci derecede tasfiye edilmesi lazım. Kişi başına düşen su miktarını artıramayacağımıza göre, suyumuz belli. 112 milyar metreküp suyumuz var. Bu artmayacağına göre, nüfusumuz artıyor. Dolayısıyla havza planlamaları yapmalıyız. Biz Melen'den, Trakya'dan getiririz ama havzalar arası transfer bir yere kadar çözüm üretir. O yüzden nüfusu biraz daha eşit dağıtıp, bireylerin de bilincini artırmalıyız. Şu anda İstanbul 3 milyon metreküp su kullanıyor. Bu büyük bir rakam gerçekten. Buharlaşma ile beraber barajlardaki bu tüketim biraz daha artacak. Dolayısıyla bizim tüketimimizi gözden geçirip, iyi bir planlama yapmamız lazım."
kaynak: takvim.com.tr
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle