Koronavirüs bulaştıranlara dava açılır mı?
Koronavirüsün hayatımıza girmesiyle birlikte terminolojimize ve yaşantımıza pek çok yenilik girmiş durumda. Hasta olmayanların da muhakkak önlem alması gerektiği şu dönemlerde hastalığa yakalanan kişilerin davranışlarına ekstra özen göstermeleri gerekmektedir.
Türk Ceza Kanunumuz olası durumlara karşı bulaşıcı hastalıklarla işlenebilecek suçlar kapsamında bir düzenleme de meydana getirilmiştir. Kamu sağlığına karşı işlenen suçlar başlığı altında hazırlanan TCK 195. maddeye göre karantina şartlarına uyulup uyulmaması cezai şart meydana getirebilir. TCK 195. maddede ceza verilecek kişi “Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi” şeklinde tanımlanmıştır. Koronavirüse yakalanmasına rağmen ilgili kurumlarca belirtilen karantina tedbirlerine uymayan kişiler hakkında kanunumuz iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını belirtmiştir.
Koronavirüse yakalanan kişinin yapılan testler sonucu hastalık taşıdığını bilmesi veya hastalık belirtileri göstermesine ve bunu yayabileceğini bilmesine rağmen gerekli tedbirleri almaması ve karantina şartlarına uymaması neticesinde virüsü yayan kişi hakkında ölüme sebep olması halinde insan öldürme suçu (olası kast veya olayın şartları taşıması halinde doğrudan kast ile), hastalık derecesinde kalmış ise yaralama suçu kapsamında ceza verilebilecektir. Virüsü bilerek ve isteyerek yaydığı durumlarda karşı tarafın virüsü kapması neticesinde risk grubu kişilerden olduğunu biliyorsa ancak virüs bulaşması sonucu kişi ölmediyse bu durumda da kasten yaralama suçu ve hatta duruma göre insan öldürmeye teşebbüs suçu kapsamında değerlendirme yapılabilecektir.
Koronavirüse yakalanmış olduğu test sonucu sabit olan kişilerin bilinçli şekilde virüsün yayılması, belirli kişilere bulaşması için hareketlerde bulunması halinde ve meydana getirilen fiil sonucu koronavirüs bulaştığı durumlarda virüsü yayan kişi kast ile bu suçu işlemiş olacaktır. Kasten yaralama suçu bakımında TCK’da düzenlenen hüküm bakımından virüs yayılması kişi ölmese dahi sağlığının bozulmasına sebep olduğu için yaralama suçu kapsamında değerlendirilebilecek ve TCK 86’daki hükümler uygulanabilecektir.
Eğer kişi koronavirüs testi yaptırmamışsa ancak birtakım belirtiler gösteriyorsa (ateş, şiddetli öksürük ve uzmanlarca bildirilen diğer belirtiler) ya da son günlerde iletişime geçtiği kişilerin yaptırdıkları koronavirüs testleri pozitif olmasına rağmen gerekli önlemleri almayarak virüsün yayılmasına sebebiyet veriyorsa bu durumlarda meydana gelen yaralanma ve ölümler taksirle işlenmiş kabul edilir ve TCK’daki ilgili hükümlerce cezai yaptırımlara tabi tutulacaktır.
Tüm bunların yanı sıra koronavirüse yakalanan kişilerin karantina tedbirlerine aykırı hareketlerde bulunmaları ve hatta hastanelerden kaçabildiğini gördüğümüz durumlarda genel güvenliği tehlikeye sokma suçunu oluşturmuş olacaklardır.
Koronavirüse yakalanan kişiler tedbirlere ve uyarılara uymamaları halinde belirttiğimiz bu suçları işleyebileceklerdir. Eğer koronavirüse yakalanan bir kişi, bir hareketiyle belirttiğimiz bu suçlardan birden fazlasına yol açarsa bu bakımdan ayrı ayrı ceza almayacaktır. Fikri içtima kurallarına göre; tek fiil ile birden fazla suç işleyen korona virüsü yayan kişi hakkında meydana getirdiği suçlardan hangisi daha ağır yaptırımı sağlıyorsa o hüküm yerine getirilecektir.
Koronavirüs bulaştıran kişilere karşı meydana getirilebilecek cezai yaptırımlar bunlar olmakla birlikte olayın şartlarına göre veya ilerleyen zamanlarda ortaya çıkacak yeni durumlara göre değişkenlik gösterilebilir. Koronavirüse karşı kişisel ve ilgili makamlarca alınan önlemlere uyularak hareket edilmesi hem bireysel olarak hem de toplum olarak çok büyük önem arz etmektedir.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle