Dünyanın Önde Gelen Haberleri ve Ansiklopedisi
Slimfit
  1. DİN

Kul Hakkı

Kul Hakkı
Sakura

Kul Hakkı

Günümüzde geniş bir şekilde ele alinmasi ve mutlaka ama yeni yetişen genç nesillere her yönü ile anlatilmasi gereken esaslardan biri "Kul hakkı" dır . Kulun bedenine ve malına yapılan tecavüzler maddî hukuk, kalp ve ruhuna verilen zararlar ise mânevî hukuk çerçevesi esasında ele alınmalıdır. 
Bir hadisi kutside Allah ( cc) u Hazretleri  şöyle buyurmaktadır ;” Benim huzuruma ne ile gelirseniz gelin affederim ; ancak kul hakkı ile müstesna.” Bu kutsi hapisten  yola çıkacak olursak  insan , hayatı düşünerek yaşamanın , kulluk zaviyesinden kendi üzerine düşen hakların  ve toplumun haklarına riayet etmenin  ne kadar ehemmiyetli olduğunu idrak edecektir . Kul hakkı bir başkasının hakkını direk veya dolaylı yollardan gasbetmektir. Allah u Teala Tekaddes Hazretleri kullarına yüklediği sorumluluklar ile ilgili Rahmet kapısını açık tutarak , bu borclarla huzuruna gelen kullarından bazılarını lütfü keremi ile bagislayabileceğini , ancak kulları arasındaki hukuklarda  hükmünü mutlaka kulların birbirine olan haklarını helal etme prensibine bağlayarak huzuruna bu şekilde gelinmemesini gerek Peygamberleri gerekse ilahi kitaplar aracılığıyla kullarına bildirmiştir. Kul hakkı öyle bir haktır ki Cenabı Hak  dahi kulun hakkını gasbetmiyor  ve kullarına her ferdin hakkına riayeti emrediyor.Bununla beraber  kullarının da  bir birinden helallik dilemesini istiyor. Bu konu ile alakalı bir  hadisi Şeriflerinde Efendiler Efendisi  şöyle buyurmuştur ;
 “Ümmetimden müflis odur ki, kıyamet günü namaz ve zekâtla gelir. Ama, bu arada sövdüğü şu kimse, dövdüğü bir başka kimse dahi gelir. Bunun üzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir. Üzerinde haklar bitmeden kendi hasenatı tükenirse, o zaman onların hatalarından alınır kendisine yüklenir. Daha sonra cehenneme atılır.” 
 (Müslim) 

" Kul hakkı "  başlığı  altında büyük küçük  pek  çok hakkı ele alabiliriz . Toplumsal hayat içerisinde ,farklı konumlara göre kul hakkı geniş bir çerçevede degerlendirilmelidir . Olaya her insanın Alemlerin Rabbi'nin bir sanat eseri ve isimlerini tecelli ettiren bir ayna olması açısından baktığımızda  bir kulun hakkını  ister bilerek isterse bilmeyerek  bilmeden gasbe kişinin şahsından önce Allah a karşı saygısızlık edilmiş olunur. İşi Allahla irtibatlandırdığımızda elimizden gelen yaptıktan sonra her şeyi bilen O olduğu için Ona havale etmeye başlarız. Allahla irtibat sağlam olduğu zaman kul hakkı o nisbette değer kazanır. Kul hakkına hassasiyetle yanaşan bir kimsenin Allah ile irtibatının da sağlam ve kavi olduğunu söyleyebiliriz .
 Kul hakları çeşit çeşittir:
 1- Mali kul hakları.
 2- Bedeni kul hakları.
 3- İnsanlık onuruna dair haklar.
 4- Dini haklar.

 1.Mali haklar: İnsanların bir birine verdiği maddi zararlardır. Bir ürünü satarken yalan konuşarak o ürünü değerinden fazla göstermek, ticarette sahte para kullanmak, yalancı şahitlik , rüşvet almak ve  vermek, adam kayırma, haksızlık yere mal mülk edinme gibi pek çok hak mali haklar çerçevesinde ele alinmaktadir. Kur’anı Kerimde bu husus ile ilgili şöyle buyrulmaktadir: "Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve (tarttığınız zaman da) doğru ‘terazi’yle tartın. Böyle yapmanız, hem her bakımdan hayırlı, hem de âkıbet yönünden güzel olandır."( İsra,35. Ayet)
 “Vay haline eksik ölçüp tartan ve muamelelerinde aldatanların!”( Mutaffifin ,1. Ayet ) Bu ayetin hemen  arkasından gelen  Mutaffifin ,4. Ayette “ Onlar , öldükten sonra diriltileceklerini düşünmez, buna inanmazlar mı?”Evet insan denen varlık bazen    hiç ölmeyecek gibi kul hakkını gasbediyor ve ahireti , hesabı, kitabı hiç düşünmeden hareket edebiliyor. Allah ( cc) Teala hazretleri de bu ve benzeri  ayetlerle bizi ikaz ediyor ve  kendimize dikkat etmemizi istiyor. 
 2.Bedeni kul hakları: İnsan bedenine ve ya başkasının canına zarar vermektir. Büyük günahlar arasında zikredilmektedir. Bir insana zarar vermek , tecavüz etmek, öldürmek, dövmek ,sakat bırakmak gibi.
 3.İnsanlık onuruna dair haklar:Gıybet, iftira,suizan,alay etme,küçük düşürme,alçaltıcı bazı haysiyet kırıcı davranışlar ve ya sözler gibi insanlık onurunu zedeleyen haklardır.Günümüzde " kul hakkı " dedigimiz gubah öyle bir  boyut almıştır  ki , malesef gunumuzde ozellikle kitlesel iletisim araçlarınin da vasitasi ile bu gunah çok daha geniş kitlelere yayilmakta aynı  anda binlerce belki milyonlarca kişi bu günaha ortak edilmektedir.bu da hesap gününde altından kalkilamayacak kul hakkı anlamına gelmektedir .  sosyal medya ,ses kayıtları , izinsiz kaydedilen videolar da bu işi içinden  daha da çıkılmaz hale getirmiştir . İnsanlar ellerinde ya telefon ve ya kayıt cihazlarıyla gezerek insanların özel konuşmalarını kaydedip rızasız olarak topluma sunmaktadirlar ki  bu da  toplumların Allah' ın Basar sıfatını, Semi sıfatını ya unuttuklarının  yada vicdanlarına bu hakikatin  unutturulmaya çalıştırıldığının bir göstergesidir. Bu tür insanın onurunu zedeleyen, kıran, rencide eden durumlar çoğaldıkça o toplumu bir arada tutan bağlar hergün biraz daha zedelenir  ve Allah ın rahmetinin önüne bir set çekilmiş olunur. Bu durum günümüzde toplumun çekirdeği sayılan  aile mevhumunun içine  kadar inmiş durumdadir. Günümüzde aileler içerisindeki problemlerin  çözülmemesindeki en asas sebeplerden  biride bu ahlak dışı  davranışlardir. Eşler bir birinin ses ve videolarını rızasız kaydedip ,kendi itibarının yok olmaması için ailelerinde deşifre ederek karşı tarafı aşağılama ve itibarsızlaştırma gibi çok gayri ahlaki bir yol tercih etmek de  çoğu zamanda  taraflar  bunu marifet zannederek yuvanın korunması açısından yaptığını söyleyerek kendi içindeki şeytanın sağdan yaklaşımını unutarak veya kandi vicdanında unutturarak vicdanını ve çevresini rahatlatmaya çalışmaktadır .Sosyal medyada yapılan iftiralar, onur kırıcı hallerin aynı anda  milyonlarca kişiye ulaşması ile altından kalkilamayacak şekilde  kişilerin hakkına girilmiş olunmakta ve bu günaha ortak edilen milyonlarca kişi de bu vebale ortak edilmektedir . Bunula beraber ayni hatayi ısrarla devam ettirmek de  gelecek olan belayı da  mıknatıs gibi üzerimize  çekmek demektir. Tek tek kisilerden helallik alinmadigi sürece de kul hakkina girmiş o kimsenin  iki cihanda da huzuru elde etmesi mümkün değildir. En ağır gıybet bu gün sosyal medyada yapılmakta ve   bir anda milyonlarca insanın başkalarının mahremiyetini izinsizce öğrenmesine  sebep olunmaktadir. Toplumda ve onun çekirdeği sayılan ailede  güven , asayiş gibi temel değerler zedelenmekte ve bunun yerini bibirine güvenmeyen, birer ajan ve dedektif gibi sürekli birbirinin ayıbını araştıran değerler mahrumu fertler almaktadır . Bu ailelerde yetişen  hem kendi iç dünyalarında hem de toplumda güven değerini kaybetmiş genç nesiller de bu şekilde milli ve manevi değerlerini kaybetmiş olacak dolayısı ile toplum en temelinden sarsilarak yavaş yavaş yok olmaya mahkum olacaktır. ”O gün insanlar, Âlemlerin Rabbi’nin divanında yargılanmak üzere mezarlarından kalkarlar.” (Mutaffifin,6. Ayet ) bu ayetin hakikatini ruhunda hisseden jnsan en  ağır hak olan kul hakkından kensini, ailesini, toplumu mutlaka korumaya çalışacaktir.
 4.Dini haklar:Dini duygu ve düşüncede insanların eğitilmesi adına imkan oluşturmama da bir kul hakkıdır. Temel hak  e özgürlüğü kısıtlamak , ibadetlere mani olmak ,insanlara bu kafir ,münafık gibi sözler söylemek bunlar da  kul hakkı kategorisinde ele alınmaktadir. Efendiler Efendisi Hz Muhammed (sav )  dahi kendi zamanında yaşayan münfıkları toplumda açıktan her kese söylememiş ve belki bir gün  hakikate uyanma ihtimallerini nazara alarak  ve bunun sonucunda da kafalarda o şahıslar ile ilgili bir soru işareti kalmaması adına  deşifre etmemiştir . Oysa kı Efendimiz  ( sav ) gerek kendisi gerek temizlerden temiz aile efradi bu münafıklardan çok çekmiş ve  ciddi zararlar görmüşlerdir. Günümüzde ise insanlar birbirlerini  dinin getirdiği esaslar ile ilgili mevzularda  rahatça yargılamaya başlamış ve hiç olmayacak ithamlarda bulunarak ( hafızanallah ) belki âhırette ki hallerini berbat edecek veballerin altına girmektedirler. Oysakı hiç bir kimse Efendiler Efendisi  ( sav ) ' in de ifadesi ile  karşısındakının kalbini yaramaz ve onun içine bakamaz ve ona görede hüküm veremez. Aynı zamanda gunumuzde cok ama cok rastladiğimiz "hoca ,alim ,seyh " adi  altinda bazi kimselerin islam dininin temel usül ve esasının yarısını dahi bilmeden sadece popüler kültür dediğimiz şovinizm adina dinde olmayan şeyleri dine koyarak “ bidatların “ yayılmasına ve dinin yanlış ogretilmesine sebep  olmaları da  dini hakları gasbetmektir ki bir kul hergün  bu şekilde Allah'ın huzuruna gitmekten yine ona sığınsa sezadir. Bu şekilde toplumu fitneye sevk ederek toplumda ayrılmalara  ve bölünmelere sebep olunmaktadır .umum haklara girildiğinde ise Fert fert her kişiden helallik almanın sorumluluğu ve ağırlığı düşünüldüğünde en iyisi daha bu günaha girmeden ona karşı korunma  seralari  oluşturmaktır 
 Hz Ali ne güzel buyurmuştur;
 "Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz."
 Yapılan haksızlıklar ister ferdi ister toplumsal olsun , vicdanın sesini duyan her kes için birer vebaldir. Bunu , ne ile gücü yetiyorsa onunla durdurması lazımdır . Yoksa bir gün işlenen zulümler,  bu zulme sessiz kalanları da içine alarak hem dünyevi hem uhrevi felakete ve helakete sebebiyet verecektir.
Bu konuda ümmetini sık sık ikaz eden Efendimiz ( sav ) yine bu konu ile alakalı şöyle buyurmuşlardır ; "
 Üzerinde kul hakkı olan, ölmeden önce ödeyip helâllaşsın! Çünkü âhırette altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar, kendi sevâblarından alınır, sevâbları olmazsa, hak sâhibinin günâhları buna yüklenir."(Buhârî)
"Kul hakkı, mü'minin ayıbı, kusûrudur." (Ebû Nuaym)
 Kul hata yapsada özür dilemesini ve helalleşmesini bilmesi gerektir  yoksa ebedi alemde kaybedenlerden olmaya Allah korusun mahkum olacaktır . Çünkü yine Efendimiz (sav ) buyuruyorlar ki,
"Mazlumun bedduasından sakınınız. Çünkü onun duasıyla Allah arasında perde yoktur." (Buharî, Müslim)
  Bu hadisi duyan her müminin herhangi bir hususta kardeşlerinin hakkına girmekten ve onun ahı ile ötelere gitmekten yüreğinin  hop edeceği muhakkaktır.
 
 
Kaynak : Konularla İslamiyet
Makaleni beğendinizmi? Sosyal medyada takip edin!

Küfür, hakaret, rencide edici ve büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmayacaktır.

Sakura

San Francisco temelli bir firmanın tavuk tüyünden laboratuarda yetiştirdiği tavuk eti

Editörün Seçimi