Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk/11. bölüm/Yunan ordusunun umumi taarruz planında nazar-ı dikkati çok calib…
Efendiler, fazla mülâhazât-ı sevkü’l-ceyşiyeden ictinâb tarafdârı olmakla beraber, Yunan ordusunun bu defaki umumî taarruz plânında, nazar-ı dikkati çok câlib bir hatayı işaret etmek isterim. Yunan ordusunun Uşak grubu, Dumlupınar’dan sonra, Eskişehir istikamet-i umumiyesinde yürümek lâzımdı. Afyon üzerinden Konya istikamet-i umumiyesinde teveccüh etmesi, asıl netice-i katiye sahasından kuvvetlerini uzaklaştırarak, onları atıl ve tehlikeli bir vaziyette bırakmıştır. İnönü’nde, muvaffakiyet bizim tarafta kaldıktan sonra, bu kuvvetlerin kendilerini tehlikeden kurtarmak için bir an evvel ve serian ricâtlarını temînden başka bir şey düşünemeyeceklerine şüphe yoktu. İnönü’nde muzaffer olan kuvvetlerimizin, Eskişehir, Altıntaş üzerinden Dumlupınar’a teveccüh ederek ve bu mesafenin mühim bir kısmında şimendifer hattından azamî istifade mümkün olduğuna göre, Afyonkarahisar’ın şarkında bulunan Yunan grubunun hatt-ı ricâtını kat’ etmesi ve bu suretle o grubu büyük bir felâkete dûçâr eylemesi pek kuvvetli bir ihtimal dahilinde idi. Nitekim, bu fikrin tatbikatına geçmekte bir an teehhür edilmemiştir. Derhal Cenup Cephesi Kumandanı Refet Paşa’nın emrine, ilk serbest kalan fırkalar verilerek tahrik edilmiştir.
Yunan ordusunun Uşak grubu, İnönü Meydan Muharebesi’nin neticesi üzerine derhal ricâta başladı. Refet Paşa, 7 Nisan 337 tarihinde karargâhıyla Çöğürler’de, Dördüncü ve On Birinci Fırkalar Altıntaş mıntıkasında, Beşinci Kafkas Fırkası ve kuvvetli bir alay mahiyetinde bulunan Meclis Muhafız Taburu Çöğürler cenubunda, Birinci ve İkinci Süvari Fırkaları Kütahya mıntıkasında bulunuyorlardı. Fahrettin Paşa, Çay ve Afyon’dan çekilen düşmanı takip ve tazyik ederken, Refet Paşa da düşmanın Aslıhanlar civarında bulunan bir alayına, bu saydığımız kuvvetlerle, yani, üç piyade fırkası ve bir taburla, taarruz etti. Bir taraftan da şimalden daha iki fırka, Yirmi Dördüncü ve Sekizinci Fırkalar, cenuba tahrik edildi. Aslıhanlar’daki Yunan alayı, Refet Paşa’nın taarruzunu tevkif etti. Çok zaman kazandı, bu müddet zarfında geriden gelen kıtaatla iki fırkaya kadar takviye olundu. Bu kuvvetler, Afyon’dan çekilen kuvvetlerin kendilerine iltihakını temîn etti.
12 Nisan 337 günü Refet Paşa’nın emrinde şimalden cenuba ve şarktan garba taarruz eden kuvvetlerin mecmuu şu idi:
Şimalden gelen 4, 5, 11, 8 ve 24; şarktan ilerleyen 57, 23 ve 41 inci Fırkalar ki cem’an sekiz piyade fırkası ve bir piyade taburu... Birinci ve İkinci Süvari Fırkaları çok uzak mesafelerden dolaştırılarak ancak düşman mağlûp edildiği takdirde müessir olabilecek, fakat o günün muharebesinde hiç de müessir bulunmayan, düşman gerisinde Banaz hedefine sevk olunmuştu. Refet Paşa’nın taht-ı kumandasına verilen kuvvetler, taarruzlarında muvaffak olamadılar, bilakis fazla zayiat verildi. Düşman, Dumlupınar mevaziine hâkim olarak yerleşti ve orada kaldı. Refet Paşa kuvvetleri de Dumlupınar’dan on kilometre şark-ı şimâlîde olmak üzere, Aydemir, Çalköy, Selkisaray, hattına çekilip durdu. Aslıhanlar Muharebesi diye yâd olunan, bu hareket, bu suretle hitam buldu.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle