Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk/13. bölüm/Düvel-i İtilafiye'nin 23 Eylül 338 tarihli mütareke teklifi
Bu sıralarda, İstanbul’da Fransız Fevkalâde Komiseri bulunan General Pellé benimle mülâkat etmek üzere İzmir’e geldi. Mıntıka-i bî-tarafî unvanıyla yâd ettiği bir sahaya ordularımızın girmemesi muvâfık olacağını tavsiye etti. Hükümet-i milliyemizin böyle bir mıntıka tanımadığını, Trakya’yı da tahlîs etmedikçe ordularımızın tevkifine imkân olmadığını söyledim. General Pellé, Mösyö Franklin Bouillon’un benimle görüşmek üzere gelmek istediğine dair almış olduğu hususî bir telgrafı gösterdi. Kendisini İzmir’de kabul edeceğimi söyledim. Mösyö Franklin Bouillon bir Fransız harp sefinesiyle İzmir’e geldi. Fransa Hükümeti tarafından ve İngiltere ve İtalya Hükümetlerinin de inzimam-ı muvafakatiyle benimle mülâkat etmeye geldiğini söyledi. Biz Franklin Bouillon’la görüşürken, 23 Eylül 338 tarihli Düvel-i İtilâfiye Hariciye Nâzırları imzasıyla bir nota geldi. Bu nota, esaslı olarak iki meseleye şâmildi. Biri, harekât-ı askeriyenin tevkifi, diğeri konferansa, sulha ait idi.
Biz, Rumeli’de hudûd-ı milliyemize kadar Şarkî Trakya’yı tamamen almadıkça, askerî hareketten sarf-ı nazar edemezdik. Ancak, vatanımızın bu kısmından düşman kıtaatı çıkarıldığı takdirde fazla bir hareket yapmaya kendiliğinden lüzum kalmayacaktı. Bu notada, Venedik veya sâir bir şehirde toplanacak olan İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti ve Yunanistan’ın med’uv bulunacağı bir konferansa murahhaslarımızı göndermeye muvafakat edip etmeyeceğimiz sorulmakla beraber, müzâkerât esnasında Boğazlar’daki bî-taraf menâtıka tarafımızdan asker gönderilmemesi şartıyla, Edirne dahil olmak üzere Meriç’e kadar Trakya’nın bize iadesi hakkındaki arzumuzun hüsn-i nazarla görüleceği beyan ediliyordu.
Notada Boğazlar’dan, ekalliyetlerden, Cemiyet-i Akvâm’a duhûlümüzden de bahis olunmakta idi.
Konferansın in’ikadından evvel, Yunan kıtaatının, Düvel-i İtilâfiye kumandanlarının çizecekleri bir hattın gerisine çekilmesi için, Düvel-i İtilâfiye’nin imâl-i nüfûz edeceği vaad olunmakta ve bu bâbda görüşülmek üzere Mudanya veya İzmit ’te bir ictimâ akdi teklif edilmekte idi.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle