Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk/3. bölüm/Çürüksulu Mahmut Paşa'nın beyanatı
Efendiler, İstanbul’da istihlâs-ı vatana müteallik en mühim vezâifle iştigal eden muhterem ve âkil tanınmış zevâtın, o devirde İstanbul hava-yı mesmûmunu teneffüs yüzünden zihniyet ve telâkkilerinde ne kadar menfî inhirâflar husûl bulmuş olduğuna misâl olmak üzere henüz Sivas’ta iken temas ettiğim küçük bir meseleyi müsaadenizle arz etmek isterim. İhtimal, aza-yı kirâm meyânında hatırlayanlar vardır. Â’yân azasından Çürüksulu Mahmut Paşa, Bosphore gazetesi muharrirlerinden birisine, vaziyet-i siyasiyemiz hakkında beyânâtta bulunmuştu. Mahmut Paşa’nın o tarihlerde İstihzarat-ı Sulhiye Komisyonu azası olduğunu da hatırlarsınız. Paşa’nın, 31 Teşrinievvel 335 tarihli Tasvir-i Efkâr gazetesinde de intişar eden beyânâtını, 17 gün sonra Sivas’ta okudum. “Ermenilerin fazla mutalebâtına hak vermeksizin, hudutlarda bazı tashihatın icrasına razı oluruz.” ifadesi nazar-ı dikkatimi celp etti. Şarkî Anadolu’da, Ermenistan lehine tavizât-ı arziyede bulunulacağı va’dini tazammun eden bu cümlenin, sulh komisyonu azasından bir recül-i devlet tarafından sarf edilmiş bulunması cidden teemmül ve istiğrâba şâyân idi. Bu sebeple 17 Teşrinisani 335 tarihinde Çürüksulu Mahmut Paşa Hazretlerine yazmayı faydalı addettiğim bir telgrafnamede: Beyânâtındaki işaret ettiğim cümleden dolayı, “Şarkî Anadolu ahalisinin pek muhik olarak son derece münfail ve müteessif olduğunu zikrettikten sonra, Erzurum ve Sivas Kongreleri mukarrerâtı vechile milletin Ermenistan’a bir karış toprak terk etmeyeceğini ve hatta hükümet bu kabil bir mecburiyet-i elîmeye ser-fürû ederse, millet kendi hukukunu bizzat müdafaaya azmeylediğini ve bunun cihana ilân edilmiş olduğunu” yazdım ve bu azm ü karar-ı millînin herkesten evvel İstihzarat-ı Sulhiye Komisyonu aza-yı kirâmınca ma’lûm ve mutâ’ bulunması lüzumunu arz ettim (Vesika: 196).
Efendiler, Sivas’ta geçen ikametimiz esnasında birçok mesâil ve hâdisâta temas edilmiş ve bi’z-zarure millî, idarî, askerî ve siyasî teşebbüsât ve icrââtta bulunulmuştur. Bunların kâffesini tafsil etmek uzun sürer. Yalnız, takip ettiğimiz silsile-i vakayiin irtibatına medâr olacak bazı noktaları kayıt ve işaret ederek geçeceğim.
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle