Mustafa Kemal Atatürk - TBMM 1.Dönem 4.Yasama Yılı Açılış Konuşması 1 Mart 1923 (II hissə)
Eğitim işleri:
Efendiler, eğitim konusundaki bir yıllık çalışmalarımız pek parlak olmamakla birlikte, bizi kuşatan zorluklar ve özellikle araç eksikliğine karşılık elle tutulabilir sonuçlar alınmıştır. Milli Eğitim Bakanlığınca geçen bir yıl içinde ateşkes ve savaş dönemlerinde il merkezlerinde kapalı kalan erkek öğretmen okullarından on üçünün tekrar açılması sağlanmış, çeşitli livalarda yeniden on yedi erkek, bir kız lisesi kuruluşu tamamlanmış, altı erkek, iki kız yüksek okulu açılması gibi olumlu çalışmalar sürdürülmüştür. Bütün yıl okullardaki öğretmen boşluğunun doldurulmasına çalışılmış, kurtarılmış yerlerin okullarına eğitim gücü ve milli onuru denenniş öğretmenler gönderilmiştir. İstanbul ve Anadolu'da mevcudu kalmayan yönetmeliklerin en gereklilerinden bir kısmı bastırılarak eğitim kuruluşlarına gönderilmiştir. Geçen yıl bütün il ve livalardaki Milli Eğitim Kütüphanelerine parasız birçok kitaplar gönderilmesi ve şehit çocuklarına on beş bin kadar kitap dağıltılması da bu çalışmalara eklenebilir. Bu süre içinde düzenli bir biçimde toplantılarına devam eden Telif ve Tercüme Kurulu, halkın ve inceleme yapan kişilerin ihtiyacını karşılamak üzere on beş kadar kitap yazdırarak bunlardan bazılarını basımevine vermiştir.
Efendiler,
Şimdiye kadar yapılabilen şeylerin genel eğitimimizle ilgili ihtiyaçlarımızın binde birine bile yetneyeceğini söylemek gerçekçi bir davranış olur.
Bununla birlikte, savaşın özellikle milli eğitimde ve okullar üzerinde gösterdiği olağanüstü etki karşısında sağlanabilecek başarıların ancak bununla sınırlı kalacağını kabul etmek hakseverliğin gereğidir. Cephelerdeki subay saflarından boşalan yerlere okullar, gençliğin yüksek ve kültürlü unsurlarını vermiştir. Bu iki yerde de değerli elemanların, okullarımızın eğitim kürsülerine döneceği ve cephelerde kullanılan savaş araç ve gereçlerinin bir kısmının okullarımızda harita ve kitaba dönüşeceği tam bir barış ve sükün devresinden sonra, Milli Eğitim, o kürsüler üzerinde cahilliğe karşı sarsılmaz bir kale oluşturacak ve gelecek oradan fethedilecek ve ele geçirilecektir.
Efendiler,
Eğitim ve öğretimde uygulanacak kuralların amacı, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir hükmetme aracı veya medeni bir zevk olmaktan çıkarıp, maddi hayatta başarılı olmayı sağlayan pratik ve kullanılabilir bir araç haline getirmektir. Milli Eğitim Bakanlığımız bu konuya önem vermektedir.
Pratik ve her konuyu kapsayan bir eğitim için vatan sınırları içinde önemli merkezlerde modern kütüphaneler, bitki ve hayvanat bahçeleri, konservatuarlar, atölyeler, müzeler ve güzel sanatlar sergileri kurulması gerektiği gibi, özellikle şimdiki mülki taksimata göre ilçe merkezlerine kadar bütün ülkenin basımevleriyle donatılması gerekmektedir. Bütün bu güzel şeylerin bir an önce gerçekleştirilmesi zor olmakla birlikte, mümkün olduğu kadar kısa bir süre içinde bu sonuçların sağlanabilmesini önemle diliyoruz.
Ülkemizin üniversiteye serbest meslekler konusunda izleyeceği yolu göstermek için, en modern bir düşünce biçimi ve anlayışla yaklaşan bir üniversite kuruluna ve birçok meslek ve fikir adamlarına sahip bulunduğumuzu sevinç ve övünçle hatırlatmak isterim.
Üniversitemiz, normal bağımsızlığı içinde serbest mesleklere verdiği yönü gittikçe daha güzel bir şekle sokacak manevi güce sahiptir.
Yeni yıl içinde ülkemizde ilk ve orta eğitimin yeterince düzeltilmesi için Anadolu on beş öğretmen okulu bölgesine ayrılacaktır. Buralarda tam dönemli birer lise ile iki yüz öğrenci alabilecek ilk öğretim erkek öğretmen okulu ve bir de kız öğretmen okulu bulunacaktır. Bu okulların eğitim ve öğretim kurulları, yaklaşık altmış kişiye erişecektir. Böylece ülkenin çeşitli bölümlerinde güçlü elemanlardan kurulu birer öğretim merkezi kurulmuş olacaktır.
Bu merkezlerde bilimsel temsiller vermek ve konferanslar düzenlemek ve halkın okuyup yazmayan kısmının en kolay şekilde okumasını sağlamak ve onlara birinci derecede gerekli olan bilgiler verecek gece kursları açmak, kurulacak yerel basının özellikle genel eğitim ve halk bilgileri ile ilgili yayınlarla uğraşmasını sağlamak, öğretmen kurulunun sürekli yapacağı görevler olacaktır. Okulların tatilinde yirmi beş, otuz merkezde bütün köy imamlarını toplayarak kendilerine üç aylık bir uygulama dersi vermeyi Milli Eğitim Bakanlığı bu yılki çalışmaları içine almıştır.
Efendiler,
İlk öğretimde gerekli olan kuruluşlardan biri de yatılı ilkokullardır. Hükümetin son zamanlardaki inceleme ve gözlemleri sonucunda bir tarafta yatılı ilkokullara karşı genel bir eğilim olduğu görülmüştür. Birkaç ilin küçük yavrularını bir yer de toplamanın, eğitimde birlik, yurt sevgisi ve kardeşlik üzerinde yapacağı etkiler ortadadır. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığımız bu okulların açılması için her türlü kolaylığı sağlayarak, özendirici bir tutum içinde olacaktır.
Efendiler,
Okullarda öğretim görevinin güvenilir ellere verilmesini, ülke çocuklarının o görevi kendilerine hem bir meslek, hem bir ülkü sayacak, erdemli ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmelerini sağlamak için, öğretmenliğin diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, yavaş yavaş yükselmesi ve kesinlikle rahat bir yaşam sağlayacak bir meslek durumuna getirilmesi gereklidir. Dünyanın her yöresinde öğretmenler topluluğu medeniyetin en özverili ve saygıdeğer öğeleridir.
Vatanın özverili evlatlarından kurulu olan öğretmen ve profesörlerin terfileri ve yetkilerini belirleyen kanun tasarısı yakında yüce Meclise arz edilecektir.
Efendiler,
Kitap yazmak ve tercüme etmek, milli egemenliğimizin dayanağı ve milli kültürün önemli yayılma aracıdır. Bu iki konu ile ilgili yayınların bu yıl büyük bir çaba ile genişletilmesi için üniversite profesörlerini de bu işe özendirecek şartlar hazırlanmıştır. Bir yandan basılan ve yeniden yazılması kararlaştırılan kitaplar parasız olarak her tarafa dağıtılırken diğer yandan halkı okumaya alıştırmak için hükümetçe çalışmalar yapılacaktır.
Devlet kitabı adı altında, parasız olarak yayımlanacak pratik ve anlaşılması kolay kitaplarla halkımıza gerçek yaşamı öğretmek, çok yararlı bir uygulama olacaktır.
Diyanet ve vakıf işleri:
Efendiler,
Şer’iye Bakanlığında geçen yıl içinde birisi Fetva Şurası, diğeri de İslâmiyeti İnceleme ve Uzlaştırma adı altında iki kurul oluşturuldu. Usul ve adetlerin değişmesi ve bu değişme ile ortaya çıkan olayların ayet gereksinmeleri dikkate alınarak halledilmesi Fetva Şurasının bütün çalışmalarını dayandıracağı bir temel olmalıdır. İslâmiyet İnceleme Uzlaştırma Kurulunun görevleri içinde, İslâm bilgilerinin Batı bilim kuralları ve felsefesiyle karşılaştırılması ve İslâm ilminde en doğru iman, ilim, sosyal, sayısal, ekonomik konularla ilgili olayları incelemek ve sonuçlarını yayımlamak gibi sayılmaya değer önemli görevler bulunmaktadır. İnceleme için bir kütüphane kuruldu. İstanbul'dan, Avrupa'dan ve Mısır'dan bazı önemli kitapIar getirildi. Önemli birçok kitap da Avrupa ve Mısır'a ısmarlandı. Şer’iye Bakanlığı medreselerin birleştirilmesi ve modern kuruluşlara dönüştürülmesini amaçlamaktadır. Bakanlık modern içtihat ve tefsire kaynak olmak üzere bir İslâm Kültür Merkezi kurulmasına büyük önem vermktedir.
Efendiler,
Ülke çocuklarının birlikte ve eşit olarak paylaşmak zorunda bulundukları, bilim ve kültür vardır. Yüksek meslek ve ihtisas sahibi kişilerin, diğerlerinden ayrılabilecekleri öğrenim düzeyine kadar, öğretim ve eğitimde birlik, sosyal topluluğumuzun kalkınma ve yükselmesi için çok önemlidir. Bu bakımdan Şer’iye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda fikir birliği içinde bulunmalarını ve birlikte çalışmalarını istemek yerinde olur.
Efendiler,
Geçen yıl içinde Vakıf Bakanlığı, dini yapılar ve hayır kurumlarının onarım ve inşaatında oldukça önemli bir çalışma yapmıştır. Yapılan onarım içinde ülkemizin çeşitli yerlerinde olmak üzere 126 cami ve mescit ile 31 medrese ve okul, 22 su yolu ve çeşme, 175 gelir getiren yer ile 26 hamam bulunmaktadır.
1923 yılında, İstanbul'da bulunan şimdiye kadar kuruluş noksanlığı dolayısıyla ihmal edilen su bentleri onarımı, önemle ele alınarak bu konuda bir kanun tasarısı taslağı hazırlanmış olup, Bakanlar Kuruluna sunulmak üzeredir. Bu sözü geçen kanun tasarısının, yüce Meclisçe kabul edilmesi durumunda, İstanbul'da susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya kalan halk ve dini yapıların su ihtiyacı mümkün olduğu kadar karşılanmış olacaktır.
Toplamı önemli bir miktara erişen vakıf harcamalarının hiçbir denetim uygulanmadan yapılması uygun görülmediği gibi, sürekli olarak halk tarafından yapılan şikayetlerin bir an önce incelenmesi de mümkün olamadığından yeniden denetleme kurulu kurulması için bütçeye gerekli ödenek konmuştur.
Aylıkları yirmi beş, elli kuruş gibi çok az bir para ile hizmet vermekte olan hayır işlerinde çalışanlardan 487 kişinin aylıklarına şimdiye kadar 13 006 lira zam yapılmış ve bu yıl içinde bir o kadar lira zam yapılması kararlaştırılmıştır.
Efendiler,
Geçen yıl arz etmiştim. Bu yıl da tekrarlıyorum, vakıf sorunu önemlidir. Ükemiz ve ulusumuzun gerçek yararına uyacak biçimde incelenmeli ve modern görüşlere uygun bir biçimde düzenlenmelidir ve bu, gereklidir.
Dış işlerimiz:
Efendiler, bundan sonra konuşmamı dış işleri görevlerine getiriyorum.
Bildiğiniz gibi, uyguladığımız politika, barışsever bir politikadır. Ülkemizi hiçbir hak ve hukuka dayanmadan çiğnemek ve çiğnetmek girişimi, muzaffer Ordumuzun önemli ve cansiperane çabaları ile layık olduğu başarısızlığa uğratılmış ve ulusumuz tarihin çok az kaydettiği bir zafer kazanarak sevgili yurdumuzu kurtarmıştır. (Şiddetli alkışlar)
Barışın sağlanması için her fırsattan yararlanan hükümetimiz, büyük zaferimizden sonra da harekatı durdurarak ateşkesi sağlamış ve uzun gecikme ve zorluklarla ancak 20 Kasımda açılan Lozan Konferansına gerçek bir uyuşma arzusu ile katılmıştır.
Konferanstaki delegelerimiz, bütün konferans boyunca Türk ulusunun her medeni ve yetenekli millet gibi yaşamaktan başka bir amacı olmadığını sürekli biçimde, sabırla açıkladılar. Konferanstan kesin sonuç alınamadı.
Türk ulusunun, idari, mali, ekonomik ve hukuki bağımsızlığı ve yaşamına kendisinin sahip çıkması, hiçbir milleti rahatsız etmemesi gereken ölümsüz bir doğal haktır. (Şüphesiz sesleri) Bu kadar doğal bir gerçeği kabul etmek, barışın sağlanması için yeterlidir. Fakat yıllardan beri olduğu gibi, Türk ulusunun hayat hakkını herhangi bir şekilde ruhen, fiilen ve gerçek şekilde kabul etmemekte direnmek ne sonuç verirse versin, Türk ulusu bağımsızlığını gönül rahatlığı ve vicdan rahatlığı ile kabul etmektedir ve bunu sürdürecektir. (Uygundur sesleri)
Görüyorsunuz ki, dünya barışını sağlamak şimdi ve sonra müttefiklerin elindedir.
Ancak, sonraya erteleme süresinin en kısa zamanda sonuçlandırılarak durumun gelişmesi zorunludur.
Afgan ve İran gibi kardeş büyük milletlerle aramızda devam eden samimi ilişkilerin ve dostluğun güçlendirilmesi en önem verdiğimiz konular arasındadır.
Rus Şuralar Cumhuriyetiyle Moskova Antlaşması hükümleri içinde dostluk ilişkilerimizi güçlendirmek ve her iki ulusun yürürlükteki kanunlarının uygunluğu oranında ekonomik ilişkilerimizi ilerletmek Doğu politikamızın temelidir. (Tabii, tabii sesleri) Rus Şuralar hükümetiyle Moskova Antlaşması hükümlerine göre, taraflar arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin düzenlenmesi ve bir konsolosluk sözleşmesi imzalanması için, hükümetimizle taraf olan delegelerden kurulu konferans görüşmeleri sürdürülmektedir. İki ulusun yararlarını karıştırarak ve uyuşturarak görüşmelerin iyi bir şekilde son bulması ümit edilmektedir. Komşularımız Kafkas cumhuriyetlerine gelince:
Bildiğiniz gibi, Kars Antlaşması ile aramızda bulunan dostça ilişkiler komşuluğu sağlamlaştırmış ve kenetlendirmiş ve yine Kars Antlaşması hükümlerine göre, Tiflis'e gönderdiğimiz delegeler kurulu, Kafkas Cumhuriyetleriyle konsolosluk, adli yardım, posta ve telgraf, demiryolları sözleşmelerinin görüşmelerini iyi bir şekilde sonuçlandırarak imzalamış ve kabul edilmek üzere bu sözleşmeler yüce Meclise arz edilmiştir. Aynı zamanda Tiflis'te Rus Şuralar Cumhuriyetiyle posta ve telgraf ve demiryolları sözleşmeleri yapılmış ve imza olunmuştur.
Sayın komşularımız olan Kafkas Cumhuriyetleri ve onların müttefiki olan Rus Şuralar Cumhuriyeti ile ilişkilerimizi, iyi komşuluk ve dostluğumuzu bu şekilde sözleşmeye bağlayarak düzen altına almak bizim için sevinç kaynağı olan bir durumdur. Uzun süreden beri Yunanistan'da acı içinde bulunan sivil ve asker esirlerimizin değiştirilmesi için Lozan'da imzalanan anlaşma hükümleri de uygulamaya konmuştur.
Efendiler,
Avrupa'da komşularımız olan hükümetlerle aramızda yarar çatışması yoktur. Karşılıklı olarak haklara uyma, Balkanlarda da dostluk için yeterlidir. Kendileriyle uzun süreden beri iyi ilişkilerimiz bulunan dost devletlerle bir an önce resmi ilişkilere girişmek üzere elçilik ve konsolosluk kurulmasını arzu etmekteyiz.
Efendiler,
Dünya ilişkilerinin politik durumu gerçekte ekonomik ilişkilere dayandığından, biz de ekonomiye dış işlerinde önemli bir yer vermekteyiz.
Ordu:
Efendiler,
Sözümü, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çelik bir topluluk halinde görev yapmış ve yapmaya her zaman hazır olan ordusuna getiriyorum.
Sözlerimin bu kısmına derin saygı duygularımla başlamadan önce Başkomutan sıfatıyla da olsa onur ve yiğitlik sembolü olan o kutsal topluluğun bir ferdi olmakla gurur duyduğumu arz etmeliyim. (Şiddetli alkışlar)
Efendiler,
Batı cephesinde Yunanlılar karşısında bulunan ordumuzun, 26 Ağustos 1922'de saldırıya geçerek kazandığı seri zaferler hepimizin bildiği gibi, kısa bir sürede Batı Anadolu'yu Yunanlılardan temizlemiştir. Aynı darbenin etkisi ile düşmanlarımız, Doğu Trakya'yı da boşaltarak hükümetimize teslim etmeye zorlanmışlardı. Dünya kubbesi altında yapılan savaşlar arasında, bütün nitelikleri ile en önemli bir yer taşıyan bu büyük savaşın öneminin değerlendirilmesini tarihe bırakıyorum. Zaferin, her türlü övülmenin üstünde bulunan kahraman sahipleri konusunda da fazla söz söylemeyi gereksiz sayıyorum.
Elcezire cephesinde: Ülkenin güneydoğu sınırının Misakı Milli kurallarına uygun olarak belirlenmesi için silaha başvurulması ihtimali düşünülerek gereken askeri önlemler alındı. (Uygundur sesleri, alkış) Anadolu'da gerek Yunan ordusu gerek Pontus eşkiyaları tarafından yapılmakta olan eşi bulunmayan zulüm ve vahşetin tespit edilmesine ve belgelenmesine çalışılmıştır. Tespit edilenler yayımlanarak zaman zaman medeni dünyanın bilgisine sunulacaktır. Ordunun I. Dünya Savaşında edindiği deney ve ortaya koyduğu sonuçlarla kalınmamış, tam ve üstün bir talim ve eğitim için gerek I. Dünya Savaşı sırasında gerek savaştan sonra askeri uzmanlar tarafından yayımlanan en faydalı dergi ve askeri yazılar getirtilerek tercüme edilmiş, basılmış ve çoğaltılarak binlerce nüshası orduya dağıtılmıştır.
Bundan başka, çeşitli sınıflar için kurslar açılarak ordunun talim ve eğitiminin yüksek bir düzeye çıkarılmasına çalışılmıştır. Ve daima çalışılacaktır.
Efendiler,
Ordunun savaşa hazırlanması konusunda Milli Savunma Bakanlığımızca yapılan çalışmalar konusunu da ele almak faydalı olacaktır.
Özellikle İstanbul'da bulunan çeşitli nedenlerle henüz orduya katılmayan fakat kalpleri özvatanın derdiyle çarpan subayların görevlerine katılmaları sağlanmış ve ayrıca Ankara talim karargahında son savaş deneyleri ve en yeni modern bilgilerle donatılmış olarak yetiştirilen birçok arkadaş orduya katılmışlardır.
Geçirdiğimiz yıl içinde, silah ve savaş araç ve gereçleri sağlanması konusunda gayretli bir çalışma yapılmış ve bir kısmı dış ülkelerden, bir kısmı da içeriden sağlanan araç ve gereç ile amacın sağlanmasında başarıya ulaşılmıştır. Savaş üretimi ile ilgili bu yıl içindeki çalışmalar da teşekküre değer.
Kararlılık ve imanımız önünde yıkılarak silahlarını, araç ve gereçlerini savaş meydanında bırakıp kaçmak zorunda kalan Yunan ordusunun bıraktıklarından yararlanıldığı gibi, çeşitli merkezlerde de yeni ve yedek silah ve cephane depolarımız ve fabrikalarımız kurulmuştur. Bu çapta kurulan ve gün geçtikçe daha çok büyüyüp gelişen savaş kurumlarında çalışmaları gerekli olan modern elemanlar yetiştirilmesi için de hazırlıklar yapılmaktadır.
Zaferin kazanılması için geri kuvvetlerin düzenlenmesi konusunda yapılan çalımalar teşekküre ve övülmeye değer. Bu kelimeleri söylerken belirtmek istediğim şükran duygusu yalnız resmi daireler için kullanılmamıştır. Bütün güçlerini, bütün araçlarını, bağlılıklarını ordunun hizmetine veren, kadın ve çocuklarıyla ordu ulaştırma hizmetlerine katılan saygıdeğer halkımız, millet kürsüsünden belirttiğim övgü ve şükranı fazlasıyla hak etmişlerdir. (Şiddetli alkış)
Efendiler,
Bu olayın heyecan veren bölümleri üzerinde biraz daha durmak konusunda vicdani zorunluluk duyuyorum. Oğullarını ve kocalarnu cephenin ateş hattına gönderen ihtiyar babalar ve analar, genç kadınlar, kağnı ve öküzlerden oluşan kutsal, hayati araçlarının başına geçerek orduyu desteklemişler ve araçlarının basitliğine karşın ruhlarındaki güçlü çaba ve duygusal özverileri ile düşmanın binlerce motorlu araçtan kurulu ulaştırma katarlarını oluşturan modern araçlarla yarışmışlardır. (Yaşasın millet sesleri, şiddetli ve sürekli alkışlar)
Ordunun bu yıl vermiş olduğu savaşlar sırasında sağlık işleri konusunda yapılan çalışmaları da övgü ile anmak yerinde olacaktır. Bulaşıcı hastalıklarla savaş, sağlık araç ve gereçleri eksikliğinin ve doktor subay sayısının tamamlanması, sıhhi haber alma kurumunun kurulması üzerinde yoğunlaşan sağlık çalışmalarında da başarı sağlanmıştır. Özellikle taşıma yolu üzerinde çok sayıda görülen sıtma ve lekeli humma kaynakları aranmış, bulunan köylerde mücadele genişletilmiş ve cepheye temiz er yollanması sağlanmıştır.
Zamanında bütün deniz kuruluşlarının ve mühimmat depoları ile gemi inşa tezgahlarımızın İstanbul'a toplanmasındaki sakınca, bu savaş sırasında tamamen açığa çıkmıştır. Düşmanın kuşatmasına ve sahip olduğu deniz kuvvetlerine karşın, deniz kuvvetleri mensuplarımız birkaç gemi ile harikalar yaratarak hiçbir şey kaybetmeden deniz ulaştırmasını sağlamış, değerli görevler yapmışlardır. (Alkışlar)
Milli ordu kuruluşunun diğer yıllara oranla bir gelişme göstermesine karşın, yiyecek ve giyecek işleri sevindirici bir şekilde sağlanabilmiştir.
Harita dairesinin bu yıl içinde orduya yetiştirdiği haritaların, son zaferin kazanılmasında büyük yardımı olmuş ve bu haritalar yardımıyla ordu, zafere kolaylıkla yürümüştür. Son zaferde Yunan ordusunun bıraktığı esirlerin düzenlenmesi, rahatlıklarının sağlanması için bir esir şubesi kurulmuştur. Düşman esirlerine, halkımıza reva gördüğü eziyetlere karşılık kendi kişilerimize davranıldığı gibi şefkat ve koruma gösterilmiştir.
Yeni yıl içinde ordumuz bütün şubeleri ile sürekli gelişmeye devam edecektir.
Efendiler,
Yeni yılın uğraşı konuları arasında ordu ve mensuplarının yaşam düzeylerinin yükseltilmesi, terfilerinin sağlanması ve malül silah arkadaşlarımızın geleceklerinin garanti altına alınması konuları önemli bir yer tutacaktır.
Büyük Millet Meclisi:
Efendiler,
Açıklamalarımı bitirmeden daha önce milli kuruluşumuzun en büyük yönetimini oluşturan yüce Meclisimizin çalışmalarını toplam olarak kaydetmek istiyorum. Bu yıl içinde, 1 Kasımda yüce Meclisin aldığı tarihi kararın doğal sonucu olarak Abdülmecit Hazretleri, yüce Meclis tarafından olumlu olarak onaylanmış olan başarı ve yeterliliğine dayanılarak yüce Hilâfet makamına seçilmişlerdir. Meclisimizin bir yıl içinde yapmış olduğu birleşim 201'dir. Bu birleşimlerde 377 açık, 102 gizli olmak üzere 479 oturum yapılmıştır.
Yıl içinde, ise toplam 419 kanun tasarı ve teklifi sunulmuştur.
Hükümet tezkereleri ve önerge suretinde gelip de kanunlaşan evrak sayısı 17 olduğundan, gelen tasarı ve tekliflerin yekünü 436'ya çıkmaktadır. Buna, ikinci yasama yılından üçüncü yasama yılına devredilen ve 314 parçadan oluşan tasarı ve teklifleri de eklersek geçen yıl içinde Mecliste işlem gören işlerin toplamı 750 olarak ortaya çıkar.
Bu 750 tasarı ve tekliften yıl içinde 113'ü kanun ve 9'u tefsir olarak kabul edilmiş ve 24'ü de reddedilmiştir. İade ve geri alma olarak 7'si işlemden kaldırılmıştır. 52'si ilgili olduğu diğer kanunlarla birleştirilmiştir.
6'sı da karar şeklinde çıktı ki, üçüncü yasama yılında işlemleri tamamlanan sayı 211 olup yeni yıla Genel Kurulda ve komisyonlarda olmak üzere 539 teklif ve tasarı devredilmiştir. Bundan başka, diğer birçok kararname ve konular görüşülerek alınan karar toplamı da 137'ye ulaşmaktadır.
Bütün bu işlemlerin ayrıntılarının yer aldığı üçüncü yasama yılı ile ilgili Meclis çalışmalarını özet olarak gösteren broşür basılıp dağıtılmıştır. Geçen yıl içinde de diğer yıllarda olduğu gibi bazı arkadaşlarımız Meclis dışında değerli görevler yapmışlardır.
Üçüncü yasama yılına 347 üye ile başlamıştık. Bir yıl içinde üç arkadaşımızın ölümüne çok üzüldük. (Allah rahmet eylesin sesleri) Merhumlar hakkında yüce Allah'ın rahmet ve mağfiretini dilerim. Muhterem arkadaşlarımızdan yedi kişi diğer nedenlerle aramızdan ayrılmış bulunuyor. Yine bu yıl içinde seçimle dört arkadaşımız Meclise katılmıştır. Şu halde dördüncü yasama yılına 341 üye başlıyoruz.
Efendiler,
Son sözlerimle, son yasama yılı ile ilgili çalışmaların bir özetini tamamlamış bulunuyorum. Geçen yılki açıklamalarım genel olarak ve yenilemeler için milli sınırlar içinde ortaya çıkmış isteklerin dile getirilmesinden oluşuyordu. Bu yıl ise, yalnız yapılmış ve yapılması kararlaştırılmış bulunan konulardan söz ettim.
Efendiler,
Şimdi burada en önemli bir noktaya geçiyorum. Önemli diyorum ve bunu söylerken kelimenin en kesin anlamını kastediyorum.Efendiler, geçirdiğimiz yasama yılının çalışma sonuçlarını en alçak gönüllü bir dille anlattğımı sanırım. Bütün eksikliklerimize karşın, hak verici olan ve gerçekleri gören her kişi, sonucun önünde yeterli bir sevinç duyacaktır. (Elbette sesleri) Bu gün girdiğimiz yeni yasama yılının başındaki bu genel durumumuz, yalnız bundan üç buçuk dört yıl önceki durum ile değil, belki ondan önce gelen yüzyıllarda Osmanlı devletinin durumu ile de karşılaştırılacak olsa ve bu karşılaştırmamızı ciddi bir incelemeye dayandırsak alacağımız sonuç şudur:
Bu gün geçmiştekinden güçlüyüz. (Çok şükür sesleri) Bu gün geçmişe oranla daha büyük bir yetenek ve hayati güce sahibiz. (Tabii, tabii sesleri)
Bu üstünlüğü sağlayan nedir? Bunu kesin ve açık olarak tekrar tekrar söylemek zorunluluğundayız. Bunun gerçek nedeni, iki kuralın kavramında yer almaktadır. Bu kurallardan birisi Misakı Milli, ikincisi egemenliği kayıtsız şartsız ulusun elinde tutan Teşkilâtı Esasiye Kanunumuzdur. (Alkışlar)
Ulus ancak milli egemenliğini eline alarak, kurduğu yeni devlet ve yeni biçimdeki yönetiın sayesinde, kendi hayatını ve ülkenin korunması için gerekli olan şartları ve çok büyük olan bu zaferi sağlamıştır. Fakat, bu güne kadar kazanılmış olan önemli konuları korumak ve gelecekle ilgili yükselme ve ilerleme ümitlerinin güvenlik içinde tutulmasını sağlamak için, ilk önce milli egemenliğimizin, her tür tehlikeden korunmuş olarak, milletimizin vicdanında, kalbinde ve bütün moralinde, sonsuza dek kalacak biçimde yerleştiğini görmek ve anlamak gereklidir. Bence millet bu gerçek durumu bütün kapsamı ile anlamıştır. (Hiç şüphe yok sesleri)
Efendiler,
Milli egemenlik ve onun güvenliğinin kefili olan bu günkü şekil ve nitelik içindeki yönetimimiz, yalnız gelecek mutluluğumuzu değil, onurumuzu, namusumuzu ve bütün manevi unsurlarımızı sağlayacaktır.
Efendiler,
Zorlayıcı olayların sevk ve etkisi altında toplanan yüce meclisimiz, bu devlet ve milletin şeklini ve niteliğini en kesin bir biçimde belirlemiş ve Teşkilâtı Esasiye Kanunu ile onun hükümlerini doğrulayan ve kuvvetlendiren 1 Kasım 1922 kararını oy birliği ile kabul ederek, yeni Türkiye devletinin temellerini oluşturmuştur.
Misakı Milli adıyla tanıdığımız, gerçekleştirilmesi uğrunda bütün ulusun hayatlarını feda etmeyi göze aldığı kurtuluş belgemizin güç, kuvvet ve niteliğine ise, 1 Kasım 1922 kararının da değeri ve önemi odur. Misakı Milli, vatanın dış düşman karşısındaki durumunu ve yerini belirleyen kutsal bir kural olduğu gibi, 1 Kasım 1922 kararı da, yüzyıllardan beri bilgisizliğin yol göstericilerinin koruyucusu, iyi kötü bütün uğursuzlukların babası bulunan ve ulusumuz için yurt içinde sürekli düşman tutumu gösteren saltanat kişilerine ve onların temsilcileri olduğu uğursuz yönetim şekline yöneltilmiş kutsal bir silahtır. (Şiddetli alkışlar)
Yüzyıllar boyu yiğit ve kahraman bir iradenin görülmesine sahne olmuş bir vatanı, düşmana bırakmak cesaretini gösterenler bu cesareti ancak bu yönetimin ruhunda, şeklinde ve niteliğinde bulmuşlardır. (Pek doğru sesleri) Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun en büyük hak sahibi olan milletten aldığı yetki ile kurduğu yönetim şekli, süre ile sınırlı değildir ve olamaz.
Bundan dolayı dış düşmanlarımızın, şu veya bu kaynaklardan aldıkları haberleri şu veya bu şekilde yorumlayarak şimdiye kadar olduğu gibi boş ümitlere kapılmaları kadar büyük gaflet olamaz. (Bravo sesleri)
Efendiler,
Kurtuluş kuralımız olan Misakı Milliyi tarih sayfalarına yazan, milletin demir elidir. Elde edilecek sonucu da milletin kendisi koruyacaktır. (Şiddetli alkışlar)
Ulus, yalnız kendi kolları ve kendi kanı ile değil, aynı zamanda kendi başı ve kendi aklı ile kazandığı egemenliği ve bağımsızlığını, son felakete kadar büyük bir saflık ve ihtiyatsızlıkla kendisine önder tanıdığı ve derin bir bağlılıkla hayatının koruyucusu saydığı kişiler ve yönetimlerine artık güvenemez. (Pek doğru sesleri) Millet bundan sonra hayatına, bağımsızlığına ve bütün varlığına bizzat kendisi koruyucu olacak ve bütün vatanda yine yalnız kendisi ve kendi yönetimi hüküm sürecektir. (Sürekli alkışlar)
Efendiler,
Misakı Milli sonuçları elde edildikten sonra bile ulusun kendi kendini yönetmesi kuralı gevşek tutulursa, elde edilen büyük sonuçların elden gideceği kesindir.
Millet bunu bilmektedir ve millet hayat tılsımını kendisi bulmuştur. Bu nedenle, 1 Kasım kararı ölümsüzdür. (Sürekli alkışlar)
Etendiler,
Misakı Milli yalnız elde edildiğı ana kadar korunması gerekli bir kural durumunda iken, onun sonuçları olarak kazanılan bağımsızlık, ancak 1 Kasım 1922 kararının gerçekleştirilmesi ile ölümsüzleştirilebilecektir. Bundan dolayı 1 Kasım 1922 kararı kanunların ve bütün kararların üstünde bir değer ve güce sahiptir. (Şüphesiz sesleri)
Efendiler,
Sosyal toplulukta en yüce özgürlüğün, en yüce eşitliğin ve adaletin yerleşmesi ve korunması, ancak ve ancak tam ve kesin anlamı ile milli egemenliğin kurulmasına bağlıdır. Bu nedenle; özgürlük, eşitlik ve adaletin de dayanacağı milli egemenliktir. (Öyledir, bravo ve yaşasın sesleri) Sosyal topluluğumuzda, devletimizde hürriyet sonsuza kadar sürecektir. Ancak onun sonsuzluğu, onu sonsuz yapan kuralların korunması ile ayakta durur ve onunla sınırlıdır.
Bir insan, belki kendi isteği ile kişisel özgürlüğünü bir yana bırakabilir. Fakat bu girişim, koca bir ulusun hayatına ve özgürlüğüne zarar verecekse, büyük ve onurlu bir milli yaşam bu yüzden sönecek ise o milletin evlatları ve torunları bu yüzden yok olacaklarsa, bu giriim hiçbir zaman meşru ve kabul edilebilir bir konu olamaz. Ve hele böyle bir girişim hiçbir zaman özgürlük adına hoşgörü ile düşünülemez.
Hiç şüphe yok, devletimizin sonsuza dek yaşayabilmesi, ülkemizin güçlenmesi, ulusumuzun refah ve sorumluluğunun sağlanması, yaşamımız, namusumuz, onurumuz, geleceğimiz, kutsal inancımız ve son olarak her şeyimiz için, her halde en kıskanç duygularımızla en açık uyanıklığımızla, cesaretimizle ve bütün gücümüzle milli egemenliğimizi koruyacak ve kollayacağız. (Şiddetli alkışlar)
Bu nedenle, milli egemenliğin kutsal özünün belirttiği bu günkü yönetim şekli ve niteliği gereği olarak hükümetimizin, düşmanlarını derhal durdurması ve milli bağımsızlığının korunmasını sağlaması ve bunu kollaması pek doğal bir görevidir.
Efendiler,
Sonsuz bir özgürlük düünülemez. Hakların en büyüğü olan yaşam hakkı bile kesin değildir. İntihara karar veren bir kişinin yaptığı işlemin sonucu, yalnız kendi ile ilgili olduğu halde, güvenlik kuvvetleri onun bu işlemini yasaklamakla görevlidir. Aynı kişinin aynı davraşını biraz daha büyük oranda düşünür ve düşündüğümüz suçu bir kişiden bir aileye çevirerek kapsamını genişletirsek, girişimcinin durumu hemen zalim bir cani görüntüsü verir. Bu nedenle, milli egemenlik düşmanlığı, üstün, saygıdeğer bir yeri olan onurlu bir ulusun her şeyine, bir anda bile bile kastetmek suçundan başka bir şey değildir. (Şüphesiz sesleri)
Bunu doğal olarak, ulusun maddi ve manevi seçkin niteliklerini taşıyan yüce milli emniyet kuvvetleri kesinlikle yasaklar. (Şüphesiz sesleri)
Efendiler,
Açıklanmasını gerekli gördüğüm bu konuyu kendi duygularımıza ve kendi meclisimizin tarihine uygulayıp ayrıntılı bir biçimde inceleyelim.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışından sonra, kendi meşru durumu konusunda sözle, eylemle, yazılı olarak ve herhangi bir araç kullanarak aleyhte bulunanları Meclis hangi yetki ile vatan haini saydıysa, Misakı Milli aleyhinde bulunanları da hangi politik ve sosyal gerekçe ile hain durumunda tanıdıksa ve son olarak, bütün şanlı görünüş ve heybeti ile bütün kanunları ve gücü ile Meclisin ve Misakı Millinin aleyhinde bulunan yüzyılların yönetimini ve onun mensuplarını hangi nedenlerle ve hangi yetki ile hain olarak nitelendirdikse, bu günkü milli egemenlik düşmanlarını da aynı nedenlerle hain olarak kabul ederiz. (Şiddetli alkışlar) Milli egemenliğin kanunlar içinde anlatımı olan Anayasamıza ve onun bir destekleme kanıtı olan 1 Kasım 1922 kararına karşı duranları aynı hak ile önleriz, geleceğimizin esenliği ve vatanın geleceği adına önleriz. (Doğru sesleri)
Sayın ve değerli arkadaşlarım,
Bu açıklamalarımdan sonra hep birlikte, saygın bakışlarımızı vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır.
Bu kutsal ateş kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. (İnşallah sesleri)
Efendiler,
Millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir.
Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir. (Şüphesiz sesleri)
Efendiler,
Bu yüce iradenin huzurunda büyük bir saygıyla eğilelim. (Şiddetli alkışlar)
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle