Neden müzeler önemlidir ?
1. Müzeler ulusların ve insanlığın toplumsal hafızalarıdır
Sanat, bilim, tarih ve kültürle ilgili birikimlerin sergilenme alanı olan müzeler, özellikle insanlığın ortaya koyduğu, geçmişi günümüze taşıyan ölümsüz hafızalardır. Günümüzden yüzlerce, binlerce hatta fosil sergilenen müzeler ele alınırsa milyonlarca yıl öteden bilgi sunan bu alanlar özellikle ulus bazında düşünüldüğünde ulusların toplumsal hafızaları niteliğindedir. Bu yönüyle müzeler, bir toplumun, kültürü, yaşayış biçimi, ekonomik ve bilimsel faaliyetleri vb. unsurları saklı tutan ve bizlere sunan önemli alanlardır. Elbette müzeleri geçmişteki kültür varlıkların sergilendiği yer olarak sınırlamak doğru olmaz. Aynı zamanda etnografya, fen, doğa ve folklor müzelerinde yakın geçmişin sanat ve zeka ürünlerinin ortaya konduğu yerlerdir
2. Kültürlerarası iletişim ve etkileşim için eşsiz mekânlardır
Kültür turizmi denilen olgu, farklı uluslara, dinlere ve çeşitli etnik yapılara ait tarihsel ögelerin görülüp tanınması amacıyla yapılan önemli bir turizm faaliyetidir. Bu yönüyle farklı kültürlere ait objeler taşıyan müzelere gerçekleştirilen turistik geziler farklı kültürel değerlere sahip kişilerin etkileşimi açısından da oldukça değerlidir. Ayasofya Müzesi, bu anlamda sahip olduğumuz en değerli kültürlerarası iletişim mekânı olarak görülebilir.
3. Güzel olandan zevk almak ve estetik algıyı geliştirmek için gereklidir
Müze ve müzecilik olgusunu salt tarihle bağdaşım kurma mekânları olarak ele almak doğru olmayacaktır. El sanatları, kültürel motifler, modern sanatlar vb. konsepte sahip müze alanlarının tanınıp bilinmesi şüphesiz ki kişinin estetik algısını geliştirerek çevresindeki birçok unsura daha nitelikli bakmasını sağlayacaktır. ABD’deki Newark Müzesi’nin kurucusu John Cotton’un ifadesiyle, müzecilik halkın güzel olandan zevk almasını ve estetik algıları geliştirmeyi amaçlamalıdır.
4. Sosyal öğrenme alanlarıdır
Tarihi binalar, mekânlar ve özellikle müzeler sosyal öğrenme koşullarının en elverişli olduğu alanlardır. Özellikle ulusal, yerel veya genel konularda farklı konseptlerle oluşturulan müzeler, bireylere seyirlik keyifli bir öğrenme imkânı sunmakta. Bu yönüyle bakıldığında müzelerin yalnızca, araştırma, tarihi objeleri toplama ve koruma görevleri dışında eğitici rollerinin de olduğu ortaya çıkmaktadır.
5. Çocukların ve gençlerin eğitimi adına tamamlayıcı unsurlardır
Tarih, fen, sosyal bilgiler, hayat bilgisi vb. derslerin canlı laboratuvarı olan müzeler, eğitim aşamasında olan çocukların ve gençlerin, eğitimlerini destekleyici, sahada deneyleyici ve öğrenmeyi keyifli hale getirici önemli alanlardır. Özellikle tarihi mekânlar ve müzeler öğrencilere canlı bir çevrede zengin tarihi kaynakları görüp inceleme fırsatı sunar. Bu durum ise öğrencilerin tarihin doğasının ve arka bahçesinin farkına varmalarını sağlar. Bu yönüyle tarihin ne olduğunu ve nasıl anlaşılması gerektiği hususu öğrencilere müze ziyareti vesilesiyle tecrübe yoluyla öğretilmesi birçok eğitimci tarafından desteklenmektedir. ABD’de, Avrupa’da ve ülkemizin de dahil olduğu bazı ülkelerde müze ve tarihi mekânların okullar tarafından ziyaretleri resmi olarak teşvik edilmektedir.
6. Tarihi bir dönemi, eseri veya olguyu incelemek adına en uygun ortamlardır
Müzelerin tarihin belirli bir döneminden günümüze ulaşan eserleri incelemek adına en uygun ortamlar olduğunu söylemek mütevazı bir cümle olacaktır. Müzecilik mesleğinin gereği, yaşına, yapısına, bulunduğu yere ve birçok değişkene bağlı özelliklere göre sınıflandırılması, sergilenen ürün hakkında kolay ulaşılabilir ve anlaşılır bir bilgi kaynağı sunar. Bu yönüyle öğrencilerin, öğretmenlerin, tarihçilerin ve her sosyal gruptan vatandaşın müzedeki eserlerden üst seviyede faydalanılmasını sağlar.
Kaynak : BeyazTarih.com
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle