Sağlıklı Gıdalar Tüketmek, Kilonuzdan Daha Önemli Olabilir

Kilo vermenin (genel olarak daha sağlıklı olma hedefiyle birlikte) epey zor olduğunu çoğumuz biliyoruz. Genetikten belirli ilaçlara, zaman ve para kısıtlamalarına kadar; kendi kontrolümüz dışındaki etmenler bu işi çok daha zor hale getirebiliyor.

Fakat belki de yanlış şeye odaklanıyoruzdur. Yeni bir araştırma; eğer daha sağlıklı besin tipleri tüketirseniz, yüksek vücut ağırlığıyla ilişkili bazı sağlık risklerinin azalabileceğini öne sürüyor.

İsveç’te 79.003 yetişkin üzerinde yapılan bir analizde, çoğunlukla Akdeniz tarzı (tam tahıllar, meyveler, sebzeler, balık ve zeytinyağı bakımından zengin) bir beslenme düzenini takip eden insanların kiloları ne olursa olsun, ölüm oranlarının daha iyi olduğu bulunmuş.

İsveçli ve ABD’li araştırmacılardan oluşan bir takım, en az 96 tanesi gıdayla ilgili olmak üzere 350 soruya 21 yıl boyunca verilen cevaplardan toplanan verileri kullanmışlar. Araştırmada, gönüllü erkek ve kadınlar kullanılmış.

Akdeniz tipi beslenme düzeninden sapan kişiler, kiloları ‘normal’ olarak sınıflandırılsa bile daha yüksek ölüm oranları sergilemişler.

“Bu sonuçlar, Akdeniz tarzı bir beslenme düzeni gibi sağlıklı beslenme düzenlerine bağlı kalmanın, genel ölüm oranlarının önlenmesi bakımından obezlikten kaçınmaya kıyasla daha uygun bir odak noktası olabileceğini gösteriyor” diye yazıyor araştırmacılar.

Fakat obezlikle yaşayan insanlar için halen bir ölüm etmeni daha kötü durumda görünüyor; o da kalp damar hastalıkları. Araştırmacıların öne sürdüğüne göre bu durumun sebebi, yüksek kilo ile kalp hastalığı arasında paylaşılan genetik etmenler olabilir veya obezliğe yönelik tehlike unsunlarını telafi etmek için daha katı bir sağlıklı beslenme düzeninin takip etmek gerekebilir.

Takım, “Beslenme ve vücut kitle endeksi ile ölüm oranları arasındaki ilişkiler üzerine yaptığımız gözlemsel çalışma, kilo kaybının ve beslenme düzeni değişikliğinin ölüm tehlikesini azaltabildiğini kanıtlayamıyor” diyerek uyarıda bulunuyor ve daha fazla kesinlik için klinik deneylerin gerektiğini açıklıyor. Fakat katılımcıları bunlara uzun vadede bağlı tutmak zor.

Kaynak:          popsci.com.tr