Yazı sağlıklı ve güzel geçirmek için dikkat!
Günümüzde güzellik göstergesi sayılan bronzlaşma aslında cildin kendini koruma çabası! Sağlıkla eş tutulan güneş ışınlarının fazlasının da ciddi hastalıklara yol açabilecek riskleri barındırdığına işaret eden Acıbadem Bağdat Caddesi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta “Uzun süreli güneşlenme; deride lekelenme, deri esnekliğinde azalma, kanser öncülü lezyonlar ve deri kanseri gibi ciddi sorunlara davetiye çıkarabiliyor!” diyor.
Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, yazı sağlıklı ve güzel geçirmek için dikkat etmemiz gereken noktaları Mynet.com okurları için anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Yaz; güneş ışığı ve sağlıklı olmakla eş anlamlı düşünülen bir mevsim... Ancak bu mevsimin, güneş ışığının yararlı olduğu kadar zararlı etkilerinin de bulunduğu unutulmadan yaşanması gerekiyor. Acıbadem Bağdat Caddesi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, güneşin hayatımızın temeli olduğunu belirtirken “Ama güneşin de fazlasının zararlı olduğu unutulmamalı” uyarısında bulunuyor. Yeryüzüne ulaşan güneş ışınları UVA ve UVB olarak adlandırılıyor. Vücudumuzda düzenleyici bir etkiye sahip olan D vitamini sentezi için tek kaynağın güneşin UVB ışınları ve deri olduğunu belirten Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, “Günlük D vitamini ihtiyacının karşılanması için kolumuzun ön kısmının günde ortalama 20 dakika güneş altında kalması yeterli oluyor. Ancak UVB camdan geçemiyor. Bu nedenle cam arkasında güneşlenmenin D vitamini sentezi açısından etkisi yok” diyor.
ERKEN YAŞLANMAYA YOL AÇIYOR!
Güneşin UVA ışınları ise cildin daha derin katmanlarına kadar ulaşıyor ve deride hasara, yaşlanmaya neden oluyor. Güneş ışınlarının deri yapısındaki lif ve kolajendeki bozulmaların yanı sıra DNA gibi hücre içi yapılarda da hasara yol açtığını anlatan Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, sözlerine şöyle devam ediyor: “Güneşin derimizde hasar oluşturması, ışınlara maruz kalınan süre ve miktar ile ilgili olarak hızlı ya da biriken etki olarak ortaya çıkıyor. Ailesinde deri kanseri öyküsü olanlar, cildinde kanser öncüsü lezyonlar bulunanlar, rozasea, vitiligo, lupus eritematozus gibi deri hastalıkları olan kişiler, açık renkli cilde ve renkli gözlere sahip olanlar güneş maruziyetine daha çok dikkat etmeli ve önlem almalı.”
BU SAATLERE DİKKAT!
Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için yapılması gerekenlere de dikkat çeken Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta önerilerine “En iyi yöntem güneş ışınlarının yeryüzüne daha dik ve etkili ulaştığı 10.00-16.00 saatleri arasında güneşte kalmamak ve kapalı alanları tercih etmek” diyerek başlıyor. Geniş kenarlıklı şapka ve gözlük kullanılmasını, vücudu serin tutan giysilerin tercih edilmesini öneren Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, vücudumuzun açıkta kalan bölgelerinin güneşten koruyucu kremlerle desteklenmesi gerektiğini de belirtiyor. Güneşten koruma faktörü 30 ve üzerindeki ürünlerin kullanılması da önemli. Cildi 3-4 saat koruyabilen bu ürünleri deniz ve havuz kullanımı sırasında daha sık kullanmak gerekiyor. Yüzdükten sonra tatlı su ile duş alınması da yapılacaklar listesinde yer alıyor. Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, “Duş ve güneş sonrası güneşten koruyucu ve nemlendirici krem, losyon kullanımı ile derinin nemini ve koruyucu bariyerini yenilemeyi unutmayalım” diyor.
BRONZLAŞMA UĞRUNA SAĞLIĞINIZDAN OLMAYIN!
Yaz, güneş, deniz deyince akla gelen ilk etki bronzlaşma oluyor. Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, günümüzde güzellik göstergesi sayılmasına karşın bronzlaşmanın aslında derinin kendini koruma çabası olduğunu belirterek “Uzun süreli güneşte kalma biriken bir etkiye yol açarak deride lekelenmeler, deri esnekliğinde azalma, kanser öncülü lezyonlar ve deri kanseri gelişimi riski gibi ciddi sorunlara davetiye çıkarabiliyor” uyarısında bulunuyor. Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, uzun süre güneşte kalma sonucu, güneş yanıkları, isilik ve pişik, güneş alerjisi, viral, mantar, bakteriyel ve paraziter hastalıklar, kaşıntılı ve ağrılı egzama gibi cilt sorunlarının artığını söylüyor.
GÜNEŞ HASSASİYETİNİ ARTIRAN YİYECEKLER
Güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkileri bazı durumlar nedeniyle daha da artıyor. Kimi hastalıklar, ilaçlar, kimyasallar ve ilaçlar güneş hassasiyetine yol açabiliyor. Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, bazı doku hastalıklarının güneşe hassasiyeti artırdığını belirterek “Vitiligo, sedef ve liken (kaşıntılı bir deri hastalığı) tedavisi sırasında kliniklerde kontrollü olarak UV ışığı kullanılıyor. Ancak kontrolsüz bir şekilde güneşe maruz kalmak bu hastalıkların şiddetini artırabilir” diyor. A vitamini içeren ilaçların, bazı antibiyotiklerin, doğum kontrol hapları ile parfüm ve kolonya gibi kozmetik ürünlerdeki kimyasalların güneşe duyarlılığı artırdığını anlatan Doç. Dr. Sibel Berksoy Hayta, “Havuç, dereotu, maydanozgiller, kereviz, bergamot ve baklagillerin fazla miktarda tüketimi de güneş duyarlılığını artırdığından ölçülü tüketmek gerekiyor” diyor.
Kaynak: mynet.com
Yorumlar
Yorumları Göster Yorumları Gizle